20 Temmuz 2013 Cumartesi

Salgın [Bölüm 4]

  Kerem Arzu'dan sargı bezini alıp Selim'in burkulan bileğini sarar. Bu sırada yüksek bir sesle oğluna içeri gelmesini söyler. Ali Cem'i görür ve Kerem'e "Bu yakışıklı kim?" diye sorar. Kerem "Oğlum. İsmi Cem." der. Ali tam Cem'e soru sormaya kalkışır ama cümlesi büyük bir gürültüyle kesilir. Ali, Kerem'e bakar ve "Bu seste neydi?" diye sorar. Kerem Arzu'ya "Ben çatıya çıkıyorum burada kal neler oluyor bakacağım." der ve dürbününü alır ve kapıya doğru yönelir.
  Çatıya çıktığında Ali'de onun arkasından gelir. Çatının korkuluklarından dışarıya doğru bakar ve sesin geldiği yönü aramaya başlarlar. Ali bir anda duraksar. Dikkatle bakar ve Kerem'in sırtına bastırarak onu yere yatırır ve oda yanına kapaklanır. Kerem "Ne oluyor?" diye sorar. Ama Ali'den ses çıkmaz. Kerem daha yüksek bir sesle sorunca Ali "Sus biraz" der ve yavaşça korkuluklardan doğrulur, dışarıya bakar. Ali Kerem'e caddeye doğru bakmasını söyler. Kerem bir yığın eli silahlı insan ve "yaratık" diye hitap ettikleri hastalıklı insanlardan görür. Ali Kerem'e döner ve aralarında şöyle bir konuşma geçer; (Ali: A-Kerem: K)
A: Hemen buradan gitmeliyiz.
K: Neden? Onlardan korkuyorsan buraya kadar gelmezler. Hatta yaratıklardan bile kurtulamazlar.
A: Onları tanıyorum.
K: Nereden tanıyorsun?
A: Selim ve ben onlarla birlikteydik. Yemek ihtiyaçlarımız vardı ve onların grubuna katılmıştık. Çok korunaklı yerlerde yaşıyorlar. Onları tanıyorum buraya kadar gelecekler ve bakmadık ev bırakmayacaklar. Alabildiğimiz kadar eşyayı alıp hemen buradan gitmeliyiz. İstiyorsanız sizle gelmeyiz ama biz buradan gidiyoruz ve sizinde gitmenizi tavsiye ederim.
K: O zaman daha fazla zaman kaybetmeyelim sokakta çalışan araba bizi en az 60-70 Km.  götürecektir. Ben evden anahtarı alıyorum ve arabayı kapının önüne çekeceğim. Sizde eşyaları alıp arabaya yüklersiniz.
A: Tamam 15 dakika gibi bir vaktimiz var.
  Kerem ve Ali koşa koşa aşağıya inerler. Ali Arzu ve Selim'e kısaca durumu anlatıp en işe yarayacak eşyalara öncelik vermelerini istediğini söyler. Arzu Cem'i yanına çağırır ve şöyle konuşur "Cem, buradan gitmek zorundayız. Senin için değerli ne varsa al. Bu çantaya kıyafetlerini ve yedek ayakkabılarını koy. Durumu anlatacak vaktim yok, çabuk ol." der. Arzu yanına kıyafet ve ayakkabı alır. Yakın zamanda Kerem'in getirdiği yiyecekleri de yanına alır. Kerem içeri girer ve arabanın kapının önünde olduğunu söyler. Kerem bıçağını ve lazım olacak şeyleri alır. Hep beraber eşyaları arabanın bagajına koyarlar. Kerem ve Arzu eve son kez girer etrafa iyice bakar ve kalan önemli birşey var mı diye bakar. Evde sadece değerli olarak mermi bulurlar ve arabaya geri dönerler. Kerem arabayı çalıştırır ve yola çıkarlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder